Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan’ın dün İstanbullu sanayicilerle bir araya geldiği toplantıya, sanayicilerin sekiz talebi; TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın ise enflasyona yönelik açıklamaları damga vurdu. Sanayiciler, mevcut faiz oranlarının yüksek seyretmesinin işletmelerin yatırım yapma olanaklarını kısıtladığına; izlenen politikalarla iyileşmeler sağlansa da enflasyonun da direnç gösterdiğine dikkat çekti. Karahan ise enflasyonun ana eğiliminde yavaş da olsa iyileşme yaşandığına vurgu yaparak gelecek dönemde aylık enflasyonundaki gerilemenin süreceğine işaret etti.
‘YAVAŞ DA OLSA İYİLEŞİYOR’
Tüketici enflasyonunun ekimde yüzde 48.6’ya gerileyerek mayıstaki tepe noktasına kıyasla önemli ölçüde düştüğünü vurgulayan Karahan, “Toplumsal refaha en büyük katkıyı fiyat istikrarı sağlayarak sunacağımızın bilincindeyiz. Dezenflasyon sürecinin devamıyla öngörülebilirk artacak. Böylece yatırım, üretim, tüketim kararları daha uzun vadeli bir bakış açısıyla alınabilecek. Yıl sonunda enflasyonun yüzde 44’e düşmesini bekliyoruz. Enflasyonun ana eğilimi öngörümüzden yavaş olsa da iyileşiyor. Dezenflasyon sürecimiz devam ediyor. Yaz aylarında baz etkisiyle hızlı düşen enflasyon, önümüzdeki dönemde aylık enflasyondaki iyileşmeyle düşmeye devam edecek” dedi. 2025 sonunda ise enflasyonu yüzde 21’e indirmeyi hedeflediklerini anımsatan Karahan, “Makro ekonomik göstergeler dezenflasyon süreciyle uyumlu ilerliyor. İç talep yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldi. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceğiz” diye konuştu.
‘SIKI DURUŞ SÜRECEK’
“Tüketici ve firmaların enflasyon beklentileri iyileşme eğilimine girdi. Beklentilerdeki iyileşmenin sürmesini bekliyoruz” diyen Karahan, şöyle devam etti: “Sanayi firmalarının fiyatlama davranışlarında net iyileşme gördük. Fiyat artırmayı planlayanlar gerileme eğiliminde. Mart ayında yüzde 50’ye çıkardığımız politika faizini 8 aydır sabit tutuyoruz. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı düşüş sağlanana kadar, enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz. Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesini enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurarak, öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyeceğiz. Dezenflasyon sürecinde enflasyonu belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.”
‘REESKONT KREDİLERİNİN FAİZİ DÜŞÜRÜLSÜN’ TALEBİ
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, kasım ayı itibarıyla yeni ekonomi politikalarının uygulanmasının üzerinden 1.5 yıl geçtiğine dikkat çekti ve “Bu zaman diliminde makro ekonomik dengelenmede önemli kazanımlar elde edildiği açık. Ödemeler dengesi kaynaklı baskılar önemli açıda geriledi, risk primlerimizde kayda değer iyileşme yaşandı, rezervlerimiz güçlendi, öngörülemezlik ortadan kalktı” dedi. Dış finansal koşullarının ise hala kırılgan olduğuna dikkat çeken Bahçıvan, taleplerini ise şöyle sıraladı:
“TCMB kaynaklarıyla kullandırılan TL bazlı reeskont kredileri ihracatın finansmanı için çok önemli bir kaynak. Günlük limitinin 4 milyar liraya çıkarılması faydalı oldu. Ancak bazı bankaların limit sorunları nedeniyle tüm ihracatçılar bu krediye eşit erişemedi.
Doğrudan Eximbank üzerinden kullandırılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. Teminat mektubu şartı kaldırılmalı.
Resekont kredilerine TCMB’nin uyguladığı yüzde 35 faiz oranı, kur ve faize göre yüksek kalmakta, firmaların daha fazla döviz kredisi talep etmesine neden olmaktadır. Yaptığımız hesaplama, TL bazlı reeskont kredisine ödenen faizin, Euro bazlı döviz kredisine ödenen faiz ve kur farkının neredeyse iki katı olduğu yönünde. Reeskont kredilerine uygulanan faizi düşürerek, TL kredilerimizin daha cazip hale getirilmesini öneriyoruz.”